Page 14 - index
P. 14


14 Altın Dergi | Edebiyat ve Kültür Dergisi Altın Nesil Okulları 15




BEYZA BARIŞMAN/ 7-A

geldiğimde derin bir nefes alıp ver-
ÇOCUKLARIM dim ve içeri girdim. Odada kumral

saçlarını topuz yapmış bir bayan otu-
ruyordu. Müdür bey, bana selam verip
oturmamı işaret etti ve bayanı tanıttı.

Çıkış zilinin çalmasıyla okuldan dışarı çıktım. Kendisi bir müfettişmiş. Müdürümüz
Bir yandan ay sonunu nasıl getireceğimi hesap- emekli olacağı için onun yerine be-
larken bir yandan da çocuklarımın, öğrencilerimin, nim okul müdürü olmamı teklif et-
çoğunun neden okula gelmediklerini düşünüyordum. tiler. O sırada aklımda hala çocuklarım
Ben bunları düşünerek ilerlerken duvarları rengini vardı. Bir süre düşündükten sonra
kaybetmiş matbaadan çıkan çocuk dikkatimi çekti. tekliferini bir şartla kabul edeceğimi
Koltuğunun altına yerleştirdiği daha yeni basılmış belirttim: Muhammed ve Ali gibi
gazeteleri çok net görebiliyordum. Kıvırcık, sarı çalışmak zorunda kalan öğrenciler için
saçlarını fark edince ise o çocuğun 5/F sınıfındaki kapsamlı bir yardım projesi başlatmak.
Muhammed olduğunu anladım. Soğuktan kızarmış Bu kampanyayı da çocuklarımın

minik burnundan kim bilir, kaç yama görmüş incecik onurunu kırmadan yapacaktık.
tişörtü ile nasıl üşüdüğünü tahmin edebiliyordum. O günün sonunda birkaç öğrenci
Muhammed koşar adımlarla yürümeye için de olsa bazı şeylerin değişeceğini,
başlayınca ben de hissettirmeden onu takip et- para kazanabilmek için devamsızlık
meye başladım. Az sonra ilerideki çay bahçesin- yapmak zorunda kalmayacaklarını
den biriyle selamlaştı. Çocuğun taşıdığı tepsideki bilmek içimi rahatlatmıştı.
çayların dumanı uzaktan bile belli oluyordu. Çaycı
çocuğun bizim Ali olduğunu anlamam gecikme-
di. Onun da bu soğukta Muhammed’den kalır yanı
ÇOCUKLARIM


yoktu. Ben çocuklarımı düşünürken hava
kararmaya başlamış, insanlara evle- Yoklama defterinden tanımadım sizi, Tereyağındaki vitamini
rine dönmek için hareketlenmişti. Zaten Benim haylaz çocuklarım Kalorisini taze yumurtanın
Muhammed’i de gözden kaybetmiştim. Sınıfın en devamsızını Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta
Bugüne kadar, okula gelmeyen çocukların Bir sinema dönüşü tanıdım Çevresini ölçtük dünyanın
çocuğunun haylazlıktan, tembellikten Koltuğunda satılmamış gazeteler Hesapladık yıldızların uzaklığını
gelmediklerini düşünmüştüm. Aslında Dumanlı bir salonda Orta Asya’dan konuştuk
hepsi ekmek parasının derdindeymiş. Kendime göre karsılarken aksamı Laf kıtlığında
Saatimin alarmının çalmasıyla gözlerimi Nane şekeri uzattı en tembeliniz Birlikte neler düşünmedik
açtım. Hemen kalktım ve hızlıca hazırlanıp Götürmek istedi küfesinde Burnumuzun dibindekini görmeden
dışarı çıktım. Matbaanın önünden geçer- Elimdeki ıspanak demetini Bulutlara mı karışmadık

ken dün gördüklerim aklıma geldi, sonra boş En dalgını sınıfın Güz rüzgârlarında dökülmüş
verip okula doğru yürümeye devam ettim. Çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun Hasta yapraklara mı üzülmedik
Öğretmenler odasında paltomu asar- Palto ayakkabı yüzünden Serçelere mi acımadık kış günlerinde
ken kıvırcık kızıl saçlı, yeşil gözlü bir kız Kiminiz limon satar balık pazarında Kendimizi unutarak
öğrenci müdür beyin beni çağırdığını söy- Kiminiz Tahtakale’de çaycılık eder Rıfat ILGAZ
ledi. Aynada saçımı düzeltip müdür beyin Biz inceleye duralım aç tavuk hesabı
odasına doğru ilerledim. Kapının önüne
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19